Ankara Life Dergisi’ne konuk olan Balı, kariyerindeki çeşitliliğin ardındaki motivasyonu, gölge yazarlık gibi görünmeyen ama bir o kadar etkili yönlerini ve kadın girişimciliğini nasıl şekillendirdiğini samimiyetle paylaşıyor…
Protokol yazarlığından çocuk kitaplarına, masalsı dünyalardan gerçek hayatın çetin sınavlarına kadar geniş bir yelpazede eser veren Emel Balı, farklı alanlarda kazandığı deneyimlerle özgün bir yazarlık yolculuğu inşa etti. Ankara Life Dergisi’ne konuk olan Balı, kariyerindeki çeşitliliğin ardındaki motivasyonu, gölge yazarlık gibi görünmeyen ama bir o kadar etkili yönlerini ve kadın girişimciliğini nasıl şekillendirdiğini samimiyetle paylaşıyor. Hayatını ve kalemini her iki dünyayı da harmanlayarak şekillendiren Emel Balı, duygularını özgürleştirmenin ve başkalarının da özgürleşmesini sağlamanın gücüne inanıyor. Bu özel röportajda, yazarlığın ve girişimciliğin inceliklerine dair ilham verici bir yolculuğu keşfedeceksiniz… İyi okumalar dileriz.
Emel Hanım, protokol yazarlığından çocuk kitaplarına uzanan bu çok yönlü kariyer yolculuğunuzda, sizi yazmaya ve üretmeye iten temel motivasyon neydi? Her alana dokunabilen bu çeşitlilik, kişisel vizyonunuzun nasıl bir yansıması?
Bu seçim benim hayatımın iki farklı boyutunu yansıtıyor. Biri yetişkin penceresinden bakıyor, diğeri ise çocukların dünyasında hayallere dalıyor. Motivasyonum, hayatın içinde hem yetişkin hem de içimdeki çocuk arasındaki bağı asla koparmamaktır. Çünkü yetişkin hayatım zorlaşınca, çocuk tarafımın hayal dünyasına dalarak farklı dünyalara gidebiliyorum ve bu süreç beni özgürleştiriyor. Bu mesleki deneyimler bana hayatı bir film ya da kitap gibi yaşamayı öğretti. Benim için yaşamın her anının, tadı, rengi, duygusu, müziği ve bir metni vardır.
Üst düzey bürokratlara yönelik hazırladığınız metinlerden masalsı dünyalara geçiş yaparken, dili nasıl dönüştürüyorsunuz? Farklı hedef kitleler için yazarken kullandığınız yaratıcı süreçlerden biraz bahseder misiniz?
Yetişkinlerde gerçek hayata, kişi markasına ve kimliğine odaklanıyorum. Onlarla empati kurarak kendilerini en iyi şekilde ifade etmelerine yardımcı oluyorum. Buradan çocukların masalsı dünyalarına geçerken ise üzerimdeki tüm yetişkin kimliklerini bir kenara bırakıyor; sadece hayal gücüme ve eğlenmeye odaklanıyorum.Yaratıcı süreçlerim, sadece o an değil, her nefesimde bana eşlik ediyor. İş planımda belirlediğim öncelik sırasına göre yaşamaya başlıyorum. Yetişkin için yazmam gerekiyorsa buna göre dergiler, kitaplar alıyor; danışanın alanına göre içerikler araştırıyor, rakip analizleri yapıyorum. Çocuklarda da aynı şekilde yazılacak konuya göre kendimi her yönden besliyor; çocuk edebiyatı ve animasyon sektörüne dair gelişmeleri yakından takip ediyorum. İki tarzda da yazarkenen büyük ilhamı konuya göre seçtiğim enstrümantal müzikler alıyorum desem yeridir.
Gölge yazarlık gibi perde arkasında kalan ama büyük sorumluluklar içeren bir alanda çalışmak nasıl bir deneyim? Bu görünmez emeğin, yazar kimliğinize etkisi nedir?
Bu meslekte farklı kimlikler içinde bir gölgesiniz. Ama bu sayede, her konuda, her duyguda yazmanın ustası olur ve kaleminiz tüm kültürel kimliklere aşina/hakim olarak eserlerinize tat katar. Gölge yazarlık yeni bir hayatla tanışmaktır. Danışanların yaşam yolculuğunda yer alan anılarla buluşmak; mutlulukları, üzüntüleri, başarıları başarısızlıklarıyla iniş çıkışlarına yeniden şahit olmaktır. Burada güçlü empati önemli. Yazılacak şeyin bir konuşma metni ya da hayat hikayesi olması önemli değil. Her dilde de danışanların dünyasını en iyi şekilde incelemek ve onların ne istediğini anlamak gerekir. Benim hislerimden ziyade danışanların ne hissettiği ve kendini nasıl ifade etmek ya da anlatmak istediği önceliktir.
Yazarlığın yanı sıra girişimci bir kadın olarak üretim süreçlerinde nasıl bir liderlik tarzı benimsiyorsunuz? Kadın girişimciliği ekseninde, kendi yolculuğunuzu nasıl konumlandırıyorsunuz?
20 yıllık yazarlık hayatımda aldığım çoğu projede, yazar kimliğimin yanı sıra proje yöneticisi de ben oldum. Üretim süreçlerinde disiplinli olmanın yanı sıra ekip arkadaşlarımı her daim önceledim. Grafik tasarımcıdan fotoğrafçıma ve editörüme kadar yıllardır değişmeyen bir takımla yol alıyorum.Yolculuğum inişli çıkışlı birçok dönemece girdi ve ben bu dönemlerde her zaman güçlü olmayı seçmedim. Yorulduğumda durdum, duygularımı özgür bıraktım. Başarı kadar başarısızlığı da kabul ettim ve bence bu hayatıma çok şey kattı. Yazmak benim için duygularımı özgürleştirmektir. Profesyonel yazmak ise başkalarının da duygularını özgür bırakmalarına yardım etmektir.