Bir Kraliçe ile 10 soru 10 cevap !
1. Bugün geldiğin noktada, başarılarının ardında görünmeyen bir ‘Dilara’ var. Kimsenin bilmediği o tarafın nasıl biri?
Dışarıdan ışıl ışıl görünen bir dünyanın içinde, aslında çok sessiz bir kız büyüdü. Her alkışın arkasında kendini yeniden inşa eden, çok çalışan, çok düşen bir Dilara var. Kimsenin görmediği o tarafım; disiplin, yalnızlık ve tutku karışımı bir ateş.
2. Moda ve sahne dünyası seni şekillendirdi ama aynı zamanda sertleştirdi de. En zor öğrendiğin ders neydi?
Herkes seninle alkışlayan olmaz. Bazıları sadece ışığından beslenmek için yanındadır. O yüzden kendi merkezine sadık kalmak zorundasın. En zor ders buydu: İnsanları değil, frekansı okumak.
3.Sosyal medyada hem güçlü hem kırılgan bir kadın imajı veriyorsun. Bu iki enerji nasıl dengede kalıyor?
Güç, kırılganlıktan doğuyor aslında. Benim zırhım şeffaf. Ne yaşıyorsam filtrelemeden paylaşıyorum. İnsanların bana bağlanmasının sebebi bu. Onlara “ben de düştüm ama kalktım” hissini veriyorum.
4. Son dönemde uluslararası vizyonun çok konuşuluyor. New York, Paris, Milano… Seni yurt dışına çeken şey ne?
Sınırlar beni sıkıyor. Dilara olarak Türkiye’de yaptıklarımın çok ötesinde bir dünya var. Global olmak benim için kariyer değil; nefes alan bir hedef. New York’un temposu, Paris’in ruhu, Milano’nun modası… Hepsinde kendimi görüyorum.
5.Aşk hayatın hep merak ediliyor. Bugün aşk senin için ne ifade ediyor?
Aşk benim için artık bir güç savaşı değil. Uyum, akış ve enerji. Benimle aynı frekansta olmayan kimseyle doğru bir hikâye yazamam. Ve öğrendim ki; yanlış kişiler seni önce tüketir, sonra büyütür.
6. Kariyerinde “henüz kimsenin bilmediği” ama seni çok heyecanlandıran bir plan var mı?
Evet. Kendi markamı, kendi hikâyemi global bir projeye dönüştürüyorum. Moda, karakter, kişisel gelişim ve hikâye anlatımını birleştiren bir konsept… Henüz kimse bilmiyor ama bu benim asıl kırılma noktam olacak.
7. Bir yandan modellik, bir yandan dizi ve film projeleri… Seni çok yönlü yapan şey nedir?
Ben tek bir alana sığmayan bir kadınım. Sahne, kamera, moda… Hepsi benim bir yansımam. Sanatın her alanında kendimi ifade etmekten inanılmaz keyif alıyorum. Hatta üretici tarafı da hoşuma gidiyor; karakter yaratmak, hikâye kurmak, kamera arkasını yönetmek…
8.Son zamanlarda kendine sorduğun en zor soru neydi?
“Gerçekten ne istiyorsun?”
Şöhreti mi, huzuru mu, özgürlüğü mü? Cevap: Hepsini. Ve hepsini hak ettiğimi artık biliyorum.
9.Oyunculuk senin için bir kariyer mi yoksa bir kaçış mı?
İkisi de. Bazen kendi hikâyemden uzaklaşmak için bir karaktere saklanıyorum. Bazen de o karakter benim sakladığım tarafımı açığa çıkarıyor. Set benim için hem terapi hem meydan okuma.
10.Son olarak: Dilara’nın 1 yıl sonraki versiyonu nasıl biri olacak?
Daha global, daha sakin, daha güçlü. Uçak biletleri birikmiş, vizyonu genişlemiş, kendi markasını uluslararası sahneye taşımış bir Dilara. İçsel olaraksa… Daha seçici. Daha merkezde. Daha kendine ait.
Dilara KIRMIT
