Şehrin en çok okunan yayını Ankara Life Dergisi, kadın gücünü ve zarafetini takıya dönüştüren tasarımcı Canan Hasser’i ağırladı.

MilenaAtelierJewellery’nin doğuş hikâyesi, güçlü bir kadının içsel ışığını üretime dönüştürdüğü ve anneliğin ilham verdiği bir yolculuğu anlatıyor. Her tasarım tamamen el emeğiyle, kişiye özel olarak hazırlanıyor; tıpkı her kadının benzersiz ve biricik oluşu gibi. Canan Hasser, tasarımlarıyla yalnızca zarafeti değil, kadının içindeki gücü ve ışıltıyı da yansıtıyor. Keyifli geçen röportajımızı sizlerle paylaşıyoruz. İyi okumalar dileriz.
Canan Hanım, takı tasarımıyla kurduğunuz bağı merak ediyoruz… MilenaAtelierJewellery’nin doğuş hikayesi nasıl başladı? Bu alana yönelmenizi sağlayan ilham neydi?
MilenaAtelierJewelery’in doğuşu, bir kadın olarak hayatın her alanında güçlü kalmaya çalıştığım bir dönemde ortaya çıktı. Bazen bir kız çocuğu, bazen bir anne, bazen bir eş olarak hep dimdik durmam gerektiğini hissettiğim bir süreçti. O günlerde, içimdeki üretme isteğini dinleyip kendi emeğimle, kendi yolumu çizmeye karar verdim. Bu markanın temelinde aslında “kadın olmanın gücü” ve “anneliğin ilhamı” var.

Girişimcilik yolculuğunuzda karşılaştığınız en büyük meydan okuma neydi? Bu süreci nasıl aştınız?
Girişimcilik yolculuğumda en büyük meydan okumam da tam olarak buydu: hep güçlü kalmak zorunda hissetmek. En zorlu günlerimde bile pes etmedim; bazen en yakınımdaki insanların kırdıklarıyla, bazen yalnızlıkla ama hep içimdeki inançla yoluma devam ettim. Hayat hikayem biraz dramatik olabilir ama eminim ki birçok kadının hikayesinde benzer duygular gizli.
MilenaAtelierJewellery’i diğer takı markalarından ayıran en güçlü yönler sizce neler? Markanızı yaratırken nasıl bir vizyonla yola çıktınız?
MilenaAtelierJewellery’i diğer markalardan ayıran en güçlü yön, her bir tasarımın tamamen el emeğiyle, kişiye özel olarak üretilmesi. Çünkü her birimiz gibi, takılarımız da biricik olmalı. Her doğal taş aynı kaynaktan gelir belki ama hepsi farklı bir enerji taşır; tıpkı biz kadınlar gibi.Markamı yaratırken en büyük motivasyonum, kızım Milena’ya bir emek mirası bırakmak oldu. Onun büyüdüğünde “annem hem hayal etti hem başardı!” diyebilmesini isterim.
Tasarımlarınızda kadının gücünü ve zarafetini yansıttığınızı söyleyebilir miyiz? Tasarımlarınızla ne tür duygular uyandırmayı hedefliyorsunuz?
Tasarımlarımda, kadının zarafetini, gücünü ve içsel ışıltısını yansıtmak istiyorum. Çünkü biz istersek dünya değişir. Biz istersek içimizdeki güç ve dışımızdaki ışıltıyla başarırız ve biz bir olursak her şeyi aşarız.

Kendi işini kurmak isteyen kadınlara en çok hangi konuda ilham vermek istersiniz? Girişimci bir kadın olarak sizin rehber ilkeniz ne oldu?
Kendi işini kurmak isteyen tüm kadınlara söyleyebileceğim tek şey: kalbinizin sesini dinleyin ve asla pes etmeyin. Benim en büyük rehberim, her zaman iç sesime güvenmek oldu.
Önümüzdeki döneme dair MilenaAtelier’de bizi hangi yenilikler, projeler bekliyor? Geleceğe dair hayaliniz nedir?
Geleceğe dair en büyük hayalim, kendini yalnız hisseden, anlaşılamamış, zayıf görülmüş ya da en çok güvendiklerinden yara almış tüm kadınlara bir şekilde dokunabilmek… Onlara hem manevi hem de ileride maddi anlamda güç verebilmek…Kadının kadına rakip değil, destek olduğu bir dünyada yaşamak dileğiyle…

