Ana SayfaMagazinMedya Dünyasında Üç Kuşaktır Süregelen Bir Mirasın Üçüncü Halkası…

Medya Dünyasında Üç Kuşaktır Süregelen Bir Mirasın Üçüncü Halkası…

Ancak o, yalnızca bir mirasın taşıyıcısı değil; vizyonuyla geleceğin inşacısı. Sertaç Kantarcı, 30 yılı aşkın medya deneyimi, cesur projeleri ve güçlü liderlik anlayışıyla bugün Ankara’nın değil, Türkiye’nin en etkili medya figürlerinden biri olarak öne çıkıyor.

Onun elinde “Ankara Life” sadece bir dergi değil; bir marka, bir cemiyet kültürü, bir yaşam tarzı manifestosu haline geliyor. Yanına “Ekonometri” ve “Girişimci Kadın” gibi yenilikçi yayınları da eklediğinizde, ortaya çıkan tablo yalnızca bir medya patronunu değil, yeni nesil bir vizyoner bir girişimciyi işaret ediyor.

blank

Kantarcı’nın hikâyesi, sıradan başarı öykülerinden farklı. Çünkü o, “başarı” kelimesini başkalarının çizdiği sınırlarla değil, kendi belirlediği kurallarla tanımlıyor. Adrenalin tutkusu, sanat koleksiyonerliği ve risk almayı bilen iş zekâsıyla birleşen bu kişilik, onun yalnızca bir dergi sahibi değil, bir marka mimarı olduğunu kanıtlıyor.

blank

Ve şimdi sorulması gereken tek bir soru var:

“Üç nesillik bir mirası geleceğe taşırken, bir vizyoner nereye kadar yükselebilir?”

blank

– Üç kuşaktır medya sektöründe olmak nasıl bir his?

Sertaç Kantarcı gülümseyerek yanıtlıyor: “Mirası taşımak değil, onu dönüştürmek asıl mesele. Ben sadece üçüncü kuşak değilim; kendi kuşağımı, kendi mirasımı yaratıyorum.” “Aslında mesele ‘üç kuşaktır bu işin içindeyiz’ cümlesinden çok daha derin. Benim için bu, sadece bir mirası taşımak değil, onu yeniden inşa etmek. Medya bizim ailemiz için hep bir yolculuktu. Ben, bu yolculuğun üçüncü durağıyım ama aynı zamanda yeni bir yolun da kurucusuyum.”

 

– Peki, Ankara Life sizin için nedir?

“Bir dergi değil, bir yaşam tarzı. İnsanların kendini bulduğu, kentin nabzını tuttuğu, Ankara’nın aynası… Benim içinse bir marka gücü, bir vizyonun sahaya yansıması. Ankara Life bir dergi değil, bir marka. İnsanlar onu sadece sayfalarıyla okumuyor; şehrin sosyal yaşamını, iş dünyasını, kültürünü orada buluyor. Ankara Life, başkentte kendini göstermek isteyen herkesin aynası oldu. Benim içinse bir başarıdan çok, bir vizyonun ete kemiğe bürünmüş hali.

– Başarıyı nasıl tanımlıyorsunuz?

Başarı, başkalarının koyduğu sınırları yıkabilmektir. Eğer herkesin yürüdüğü yolda yürüyorsanız, sıradanlaşırsınız. Benim yolum hep farklı oldu. Risk aldım, vizyon koydum, adım attım. Ve bugün geldiğimiz noktada, Ankara Life sadece bir dergi değil, bir güç merkezi haline geldi.”

blank

– Gençlere ne söylersiniz?

“Kendi hikâyeni yaz. Çünkü başkasının hikâyesinde kahraman olamazsın. Ben öyle yaptım, şimdi Ankara Life sadece bir dergi değil, bir marka imparatorluğu oldu.”

RELATED ARTICLES
- Advertisment -
Google search engine

Most Popular

Recent Comments